Annesinin nefes kursuma getirdiği öğrencim, ilk konuşmamızda bana şunları anlatmıştı. "Ben bir lise öğrenciyim. Okula gitmekten hoşlanmıyor, ders çalışmayı hiç sevmiyorum. Derste dikkatimi toplayamıyorum. Sınavlarda da heyecanlanıp bildiğim soruları bile cevaplandırmakta zorlanıyorum. Evde ders çalışmak için otursam da içimden çalışma isteği gelmiyor. Tam tersine ders çalışmak yerine başka şeyler yapmak istiyorum. Anne veya babamın sürekli “çalış çocuğum“ gibi sözleri beni derse yönelteceğine, çalışma arzumun tamamen kaybolmasına ve ilgimin başka şeylere kaymasına neden oluyor. Hele bazı dersler var ki bırakın çalışmayı, düşünmek bile istemiyorum.
Ben nasıl öğreneceğim? Nasıl başarılı olacağım? Derslere ve öğrenmeye doğru isteğim nasıl artacak? Sınav stresini nasıl yeneceğim? Bunlarla nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum. Sınav zamanı yaklaştıkça korkuyorum ve kendime olan güvenimi gittikçe kaybediyorum. Ya başaramazsam? Annemin, babamın, öğretmenlerimin ve arkadaşlarımın yüzüne nasıl bakarım? Onlara kazanamadığımı nasıl söylerim? Onlara mahcup olmaktan ve geleceğimi yok etmekten çok korkuyorum. "
Nefes teknikleri konusunda daha önce eğitim almış bir öğrencim olan annesi, nefes teknikleri ile çocuğunun sınav korku ve heyecanını ve derslerindeki aktivasyon eksikliğinin iyileştirilebileceğini düşünerek oğlunun nefes konusunda eğitim almasını amaçlayarak kursa katılmasını arzu etmişti.
Genç lise talebesi olan nefes öğrencim, nefes eğitimine başladıktan iki hafta sonra bana bir mesaj göndermişti ve aşağıdaki ifadelerle bana yaşamının nasıl düzene girdiğini, nefes teknikleri ile neleri başarabildiğini anlatıyordu.
"Nefes teknikleri ile tanışıp, yaşantımda kullanmaya başladıktan sonra her şey hızla değişmeye başladı. Nefesle çalışmaya başladığımdan beri ders çalışmıyor, sadece öğreniyorum. Artık derslerimle ilgilenmekten, yeni bilgilere ulaşmaktan büyük keyif aldığımı fark ediyorum. Nefes tekniklerini gerektiğinde çok rahat bir şekilde anımsayıp sınavlarda kullanıyor olmam, başarmaya olan inancımın artmasını sağlıyor. Başarmaya olan inancım arttıkça da kendime daha çok güveniyorum. Sınavlarda da sanki evde kendi odamda test çözüyormuşum gibi son derece rahat ve sakin olmayı başarıyorum.
Ayrıca, Nefes Teknikleri sayesinde olumsuz inanç ve önyargılarımdan arındım, Kendime olan özgüvenim arttı, Zihnimin öğrenme ve problem çözme yeteneği arttı. Aklımı daha etkin kullanmayı öğreniyorum. Kendime olan bakışımı değiştirerek daha olumlu bir dünya görüşüne sahip oldum. Artık kendimi seviyorum, Kendime güveniyorum, Daha başarılı olacağımı biliyorum."
Öğrencim kısa zamanda öğrendiği nefes tekniklerini yaşamına geçirmiş özellikle kendisi için problem olan sınav heyecanını dengelemek ve sınav sorularını anlayarak en güzel şekilde cevaplandırmak konusunda çok başarılı olmaya başlamış ve bunu benimle paylaşmak istemişti.
Nefes teknikleri sınav heyecanını nasıl dengeliyor?
Stres sırasında beden kimyasında değişiklikler meydana gelir ve hormonlarımız tarafından bazı kimyasal maddeler salgılanır. Derin nefes alma tekniklerinin uygulanması ile bu kimyasal maddeler kaybolur. Vücut gevşeyerek esnek ve uyum sağlamaya hazır hale gelir.
Doğru nefes; diyafram yardımıyla ciğerlerin tamamının kullanıldığı nefestir. Ancak genelde üst solunum dediğimiz ciğerlerimizin üst bölgesini kullandığımız eksik bir nefes alma modelini kullanırız. Bu alışkanlığımızı değiştirmek için, nefes alma egzersizlerini diyaframı hissedebilmek ve ciğerlerin alt bölgesini de içine alan bir solunum yapmak amaçlı programlayabiliriz. Bunun için uzanarak çalışmak daha kolay olacaktır.
Yere sırt üstü uzanın. Gözlerinizi kapatın. Elinizi göbek deliğinizin üzerine koyup, elinizi koyduğunuz bu bölgeden, sadece burnunuzu kullanarak sekiz sayı karşılığı kadar zamanda ciğerlerinizi bir balon gibi iyice şişirin. Aldığınız nefesi sekiz sayı sayarak içinizde tutun ve sonra yine sekiz sayı sayarak nefesi yine burnunuzdan bırakın. Bu egzersize iyice alıştıktan sonra nefes vermeyi, alma süresinden daha uzun tutmaya çalışmalısınız. Sekiz sayda aldığınız nefesi onaltı sayıda verebilirsiniz. Daha sonraları çalışma-lara devam ettikçe daha uzun zamanda nefes alıp vermeyi başarabilir ve bunu alışkanlık haline getirebilirsiniz.
Bedendeki oksijen miktarının artarak bedenin en uç noktalarına ulaşması, stres sırasında ortaya çıkan adrenalin, noradrenalin gibi maddelerin azalmasına ve kaybolmasına sebep olacağı için, kişiyi sakinleştirerek fizik, duygusal ve zihinsel açıdan kendisini daha iyi hissetmesine neden olacaktır. Günün değişik zamanlarında en az 40 kez bu şekilde nefes alarak yeni nefes alışkanlığı oluşturacak, kendinizi daha gevşek ve her açıdan daha iyi hissedeceksiniz.
Gevşeme, rahatlama ve farkındalık artırımı
Her kritik zamanda, her heyecanınızın yükseldiğini hissettiğiniz de, sağ elinizi yumruk yapıp iyice sıkarken, beş derin nefes almayı alışkanlık haline getirmelisiniz. Bu sizin heyecanınızı dengeleyecek gevşemenizi ve rahatlamanızı sağlayacaktır. Bunu sınava girmeden önce kapıda, içeri girip oturduktan sonra, özellikle sınav kağıtları dağıtılırken, kısaca her heyecan yükselişi yaşadığınız her an uygulayabilirsiniz.
Gerginlik damarlarda daralmaya sebep olduğu için, hücrelere giden kan miktarında azalmaya neden olur. Sınav stresi yaşayan kişinin genel durumu budur. Bu da hücrelerin yetersiz beslenmesine ve organların iyi çalışamamasına, özellikle zihinsel aktivitasyonlarda anlama, düşünme ve kendini ifade etme yeteneklerinin kaybına veya azalmasına sebebiyet verir.
Gerginlik ve aşırı heyecan; böbrek üsti bezleri tarafından fazla miktarda üretilen adrenalin vaıtasıyla, protein zincirlerinin oluşumunu engeller. Yani endişe ve korku, akıl yürütme ve soyut düşünme yönündeki zihinsel faaliyeti bozar. Bu ancak en iyi şekilde derin diyafram nefeslerinin arka arkaya seri şekilde alınması ile önlenebilir.
Derin diyafram nefesleri ile gelen gevşeme, gerginliğin ve heyecanın ve buna bağlı olarak ortaya çıkan korku ve endişenin yarattığı kapasite azalmasını engeller. Sınav öncesi ve sınav esnasında alacağınız derin nefeslerle, sanki evinizde test çözüyormuş gibi sakin ve rahat olabilir ve buna bağlı olarak da, daha önceki öğrendiğiniz tüm bilgilerinizi kolaylıkla anımsayarak başarılı bir sınav geçirebilirsiniz.
Düşünce biçimini nefes farkındalığı ile değiştirmek
Başarıyı yakalamanız için; sınavı başaramayacağım, ben bu dersi yapamıyorum, zamanım az çalışsam da yapamam… gibi düşüncelerinizi değiştirmeniz gereklidir. Bilinçdışı, bilincimizle verdiğimiz her telkini gerçek yapar.
Düşüncelerinize ve neyi seçtiğinize dikkat etmelisiniz.
Biz düşüncelerimizi kontrol edemediğimiz zamanlar, düşünceler bizi kontrol ederler. Ancak pek çoğumuz farkında olmadığı düşüncelerinden etkilendiğinin ve seçimlerinde çok az bilinçli olduğunun farkında değildir. Nefesinizi kontrol etmediğinizde, düşüncelerinizi de kontrol edemezsiniz. Nefes almanıza dikkat ettiğinizde farkındalığınız artar ve neyi kurguladığınızın, neyin peşinde olduğunuzun ve neyi oluşturduğunuzun farkında olur, daha sonradan pişmanlık duyacağınız acı ve zorluklar yaşayacağınız seçimler yapmazsınız.
Nefes teknikleri ile sınav heyecanı ve sınav korkusu yok edilirken, kişinin kendine olan güveni artar. Zorlukları aştıkça kendini başarmış olarak görmesi ve hissetmesi, bakış açısını değiştirmesine neden olur. ’’Bu sınavı başaramayacağım’’ düşüncesi artık yerini ’Bu sınavı başarırım’ düşünce ve inancına bırakır.
Değişik burun deliklerinden nefes alarak dengelenmek
Canınız ders çalışmak değil, hiçbir şey yapmak istemeyip, kendinizi bitkin, yorgun ve keyifsiz hissettiğinizde; düşen enerjinizi yükseltmek için burnunuzun sol deliğini kapatın ve sadece sağ delikten, burun kanatlarının hareketlendiğinden emin olacak kadar etkin, kuvvetli ve derin nefesler alıp vermeye başlayın. En az on derin nefesi birbiri ardına sadece sağ burun deliğinden alın. İşlem bittiğinde psikolojinizin değiştiğini, içinizde neşe, heyecan ve harekete geçme isteği oluştuğunun farkına varın. Ve hemen düşen enerjinizin yerine geldiğinin ve kuvvetlendiğinizin farkına vararak ders çalışmaya başlayın. Enerjiniz düştükçe sık aralıklarla bunu tekrarlayın.
Canınız yine ders çalışmak istemiyor ama bu defa nedeni çok hareketli olmanız ve sakinleşemiyor oluşunuzla ilgili. Enerjiniz fazla yükselmiş ve kontrolden çıkmışsa ve siz bunu dengelemekte zorluk çekiyorsanız, aşırı neşe, heyecan ve hareketlilik içindeyseniz, ya da kızgın, dargın, üzgün, morali bozulmuş, sinirlenmiş olarak ders çalışmaya odaklanamıyorsanız parmağınızla sağ burun deliğinizi kapatarak, sadece sol burun deliğinden en az on defa kuvvetli, seri ve derin nefes alıp verin. Bitirdiğinizde kendinizi daha yavaşlamış, sakinleşmiş ve dengelenmiş hissedecek ve ders çalışmanız için kendinize en uygun durumu hazırlamış olacaksınız.
Konuyu veya soruyu anlamakta zorluk çekiyorsanız.
Ders çalışırken dikkatinizi toplayamıyor ve konuya odaklanamıyorsanız, nefes tutma çalışmaları yaptığınızda, bu konuda çözüme ulaşabilirsiniz. Nefes tutmayı başarı ile uygulamanız için daha önce nefes tutma çalışmaları yapmanız ve hipoksi dengenizi (bedeninizin belli bir nefeste aldığı hava ile oksijen ve karbondioksit dengelemesi yapması ) iyileştirmeniz gereklidir. Bu çalışma derin bir nefes aldıktan sonra bir süre beklemek, nefesi verdikten sonra nefessiz kalarak bir süre daha beklemekle ilgilidir. Bekleme sürelerini önce 40 sayı ile başlayıp daha sonra yüz sayıya, hatta daha yüksek rakamlara çıkarmalısınız. Çalışmaya devam ettikçe nefes tutma sürenizin kendiliğinden arttığının ve nefessiz olarak uzunca bir süre kalabildiğinizin farkına varacaksınız. Bu çalışmaları daha önce yaparak nefessiz kalmaya alıştığınızda, bunu ders çalışırken kullanabilirsiniz. Nefes tutmak çok yüksek bir dikkat oluşturur ve belli bir konuya konsantrasyonu sağlar. Normalde anlamakta zorluk çektiğiniz bir konuyu veya paragrafı nefesinizi tutarak okuduğunuzda, daha ilk okumada anlayabilirsiniz. Özellikle sınav heyecanı içinde soruları anlamakta zorlandığınızda, nefesinizi tutarak soruyu okursanız ; soruyu bir okumada anlayarak hemen cevap cümlelerini yazmaya başlar, bir cümleyi yazarken diğer cümlelerin sırada beklediğinin farkına varabilir, kısa süre içinde, yüksek bir akış içersinde sınavı başarı ile bitirebilirsiniz. Birçok öğrencim, nefes tutarak soruları okuduklarında bilmedikleri ve hiç çalışmadıkları yerden soru geldiğinde bile o an bilmeye başladıklarını ve soruyu cevaplandırdıklarını anlatırlar.
Nefes teknikleri sizi ders çalışmak ve sınavda başarılı olmak konusunda desteklediği gibi, düzenli nefes almaya başladığınızda unutkanlık, dikkat dağınıklığı genel isteksizlik gibi ders çalışmanızı olumsuz etkileyen bir çok zorluğunuzu da düzeltir. Zekanız ve kavrama yeteneğiniz gözle görülür şekilde çoğalır. Başarı oranınız yüzde yüz artar. .
Mustafa Kartal mkartalll@yahoo.com
Çocuklar Neden Nefes Eğitimi Almalıdır? Doğru nefes almayı öğrenmenin yaşı yok. Ama bazı insanlar bu konuda genetiklerinin sağladığı avantajı kullanarak diğerlerinde birkaç adım önünde olabiliyorlar. Yine de nefes kullanımına ne kadar erken yaşta başlanırsa o kadar kalıcı ve faydalı olduğu tartışılamaz. Fizik beden, duygular ve düşünce bütünlüğünü sağlayan Nefes tekniklerine ilgi bütün dünyada artıyor. Son yıllarda da artık gerek anaokullarında gerek yaz okullarında çocuklara da öğretilmeye başlandı.
Çocuklarınıza nefes eğitimi aldırmak istediğinizde gerçekten bu konuda bilgi ve farkındalıkla hareket ederek seçici olmalısınız. Nefes teknikleri çalışmaları gelmiş geçmiş bütün dinlerin, mistik uygulamaların ve felsefelerin içinde vardır. Ama siz nefesle çalışmayı seçtiğiniz için batı ve doğu kültürlerinin inanç, düşünce ve geleneklerini içeren ritüelleri de birlikte almak zorunda değilsiniz. Bütün doğu öğretileri, doğu sporları ve batının bilinçaltı sağılım çalışmaları da nefesi kullanır. Ama Nefes Teknikleri çalışmaları bunlarla sınırlı değildir. Nefes, ilk nefesle başlayıp son nefesle biten yaşamın ta kendisidir. Yaşamınız tamamen nefes alış-veriş modeliniz ve nefesle olan ilginizle endekslidir. Nefes alma kaliteniz, yaşam kalitenizi belirler.
Çocuklara yönelik nefes çalışmalarında en önemli olarak beden ve düşünce birlikteliğinin ortaya çıkardığı duyguların kontrolü söz konusudur. Çocukların hasta olmamasını temin etmek; doğru ve yeterli nefes almayı ve nefes boşlukları oluşturmayı alışkanlık haline getirmekle mümkündür. Onları okullarından ve yaşamdan alıkoyan en önemli hastalıklar bademcik ve lenf bezlerinin iltihapları, faranjit, larenjit, nezle ve grip gibi nefes yolu rahatsızlıklarıdır.
Ağız mukozası mikroplarla baş etmeye müsait değildir. Vücut, ağızdan alınan nefesle birlikte gelen mikroplara karşı önlem alınamaz. Çocuklarda sık olarak görülen üst solunum yolu rahatsızlıklarına ağızdan alınan nefes sebebiyet verir. Nefesi kontrol eden çocuk burundan nefes alıp vermeyi alışkanlık haline getirdiğinde artık kolayca hastalanmaz. Çocuk diyafram kullanımını geliştirerek derin ve bütünsel nefes almayı öğrenirse bağışıklık sistemi çok iyi çalışacağından her türlü mikrobik hastalığa karşıda otomatik olarak korunmuş olur.
Nefes Teknikleri devamlı hareket halinde olan çocuğun ihtiyacı olan enerjinin karşılaması için katolijör faktör olan oksijenin yeterli alımını mümkün kılar. Yoğun enerji sarfı sırasında dalaklanma denilen rahatsızlığın önüne geçilir. Çocuğun yorulan adalelerinde açığa çıkan laktat salgısı kontrol edilir.
Çocuk nefes teknikleri uygulayarak beynin nefesten sorumlu medullasını daha üst bir performans için eğitebilir. Dokulara oksijen taşınmasını mükemmel hale getirir. Bu durumda yeterli oksijen ve şeker ihtiyacı karşılanan beyin, gelişmekte olan çocukta tam kapasite ile çalışır. Öğrenme kolaylığı, konsantrasyon, motivasyon ve hafıza kullanımı açısından en iyi duruma gelir. Çocuğun okuldaki öğrenme limiti en üst düzeye çıkar.
Nefes Teknikleri ile duyguları üzerinde kontrol geliştiren çocuk sevgi, şefkat ve merhamet anlayışını geliştirerek ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ve arkadaşları ile empati kurarak mükemmel bir uyum ve denge oluşturur. Daha birçok konuda kendisini destekleyecek nefes teknikleri öğrenerek yaşamanı en güzel şekilde geliştirmeyi öğrenir.
Nefesin otonom sinir sistem üzerindeki etkileşmesi konusunda yeterli bilgi sahibi olan çocuk, istem dışı hareketlerini kontrol etmede, kekeleme, konuşma zorlukları, heyecan ve stres konularında her zaman dengede kalmak için birkaç nefes tekniği kullanma şansını yakalar.
Nefes eğitimi çocuğa terapist tarafından bir ders havasından daha çok oyunlar şeklinde düzenlenerek verilmelidir. Balon şişirme yarışmaları, camı nefesle buğulandırma çalışmaları, pipetle daha uzun üfleme, beraber şarkı söyleme gibi oyunlarla zevkli bir çalışma ortamı oluşturmak gerekir. Nefes eğitimi üç yaşından başlayarak her yaştaki çocuğa değişik şekillerde oyunlar ve drama çalışmaları geliştirilerek uygulanabilir.
Çocuğun nefes eğitimine mutlaka özen gösterilmeli ve nasıl başlarsa öyle gideceği bilinmelidir. Bu konuda eğitim almış olan nefes terapistlerinden yardım almak çocuğun fizik sağlığı, duygusal yaşamı ve psikolojisi üzerinde inanılmaz faydalar sağlayacak ve gelişimini hızlandıracaktır. Sevgilerimle…
mustafa kartal
mkartalll@yahoo.com 0555 697 50 64 |