Otuzbeş yıllık sigara içicisiydim, bağımlılık olduğunun farkındaydım, defalarca bırakmak, kurtulmak için çaba harcadım. Her seferinde bağımlılığım geri dönerek beni yönetmeye devam etti. Ta ki Mustafa Kartal ile tanışıp “nefes” alamadığımın farkına varana dek.
Derin bir nefes al, bir daha ve bir daha. Hava zorlukla burun deliklerimden içeri girip yine boğazımı ve soluk borumu zorlayarak bronşlarıma ulaşıyor. Şimdi nefesini tut, bekle, içinden say; 1,2,3,4,5,6,….7 diyemeden göğüs kafesim patlayacak gibi oluyor ve “pofff” diye soluğum dışarı patlıyor. Göğsümde yanma ve karıncalanmalar var, sırtıma iğneler batıyor. Boynum sertleşti, kollarım ve omuzlarım ağrımaya başlıyor.
İlk gün yaptığımız çalışmalardan sonra nefesimin ve akciğer kapasitemin ne düzeyde olduğunu algıladım, sarsılmıştım, kendimi sağlıklı kabul eder ve bedenimi çok önemsemezdim. Zihnimin yarattığı gündem beni gün boyu peşinden koşturur, o hengâmede bedenimin yorgun, bitkin, acı içinde olduğunu fark etmezdim. Zihin gündemim o kadar yoğun ve telaşlı bir program hazırlardı ki kendime bakmak için, hissettiklerim için hiç zamanım olmazdı.
Nefes çalışmaları devam ettikçe akciğerlerim genişledi, içine gerçekten hava dolmaya başladı ve en dip köşe bucak kesecikler bile oksijenin etkisiyle uyandı. Baharda açan çiçek tomurcukları gibi her nefes çalışmasından sonra loblar açılıyor, içine oksijen doluyor ve canlanıyorlardı. İçlerine dolmuş katran tabakası bile onları hissetmeme engel olamadı.
Sahilde açık havada hem yürüyor hem de farklı nefes teknikleri çalışıyoruz. Derin nefes al, dörde kadar say, nefesi tut, dört adım daha, nefesi ver, dört adımda, nefesi tut dört adım daha. Beşinci gün ikiyüzotuza kadar sayarak nefesimi tutar hale geliyorum. Sabahları üzerimde meğerse bir ton kaya varmış, kalkamazdım, şimdi daha bir canlı daha neşeli uyanır oldum. Elim sigara paketine eskisi kadar sık uzanmıyor, yaktığımda dumanı içime çekemiyordum, içerde bir direnç duvarı oluştu sanki ve “duman içeri giremez” levhası astı gibi.
Her sabah uyandığımda önce “ateş nefesi” yapıyorum altmış kez. Sık,derin ve burundan güçlü nefesler. Hızımı git gide artırıyorum, çalışma bittiğinde enerji dolu olarak güne hazırım. Sonra karın nefesine odaklanıyorum, tüm bedenimle diyaframımı iteleyip karnımdan güçlü nefesler alarak günü selamlıyorum. İki haftanın sonunda hiç sigara içemez oldum. Ellerim boş kalıyor, aranıyorum. Böyle anlarda derin bir nefes alıp içimden yirmibeş sayarak tutuyorum. Sonra ağzımdan sessizce ve uzun uzun veriyorum. Bir anda gülme duygusu geliyor ve hemen yeni bir şeye odaklanabiliyorum.
Tam bir ay oldu ve ben hiç beklemediğim kadar kolay bir şekilde bağımlılığımdan uzaklaştım. Bana zarar verenden uzak durabilir, bunu seçebilirim. Nefesimle dansedebilir, bedenimi hissedebilirim.
Nefesim farkındalığımın anahtarı, her nefes kendime olan yolculuğumda beni bir parça daha itekleyerek bana yaklaştırıyor, her nefeste bir adım daha “Yeşim” oluyorum. Her nefesim bir maskemi parçaladı, her nefesim üzerimden bir tabaka kaldırdı. Teşekkür ederim.......
Yeşim Görgüyesimgorgu@gmail.com
|